omlet gibi birşey o gece hiç uyumadım ve bütüngün dahası… göl maya tuttı belki ama o gece hiç uyutmadın beni ve bütüngün zoraki mutluluk yumurtaları ve uykusuzluğumun peynirimsi kırıntılarıyla çırpılmış bir ondandevamını oku…
ölülü şiir
ölülü şiir varoluşundan utanma ! ve bekleme utanmasını hiçkimsenin ‘var’ oluşlarından… – merhumu nasıl bilirdiniz ? – iyi bilirdik. hiç iyi öğrenemedik, hep ezbere yaşadık oysa biz.. tanımazdık bile ki; bil –devamını oku…
tasvir-i özlem
tasvir-i özlem köşebaşlarında rastlamak istiyorum sana pazarda, kumsalda, yıldızlarda adada, modada ve hatta her sabah.. her sabah.. özlemek istiyorum seni sabahçı kahvelerinde, simitçinin sesinde her iç çekişimde, şiirimde ve hatta içimde –devamını oku…
beşbuçuk köşeli şapka
beşbuçuk köşeli şapka ben Eskicuma’nın yanından bile geçmedim ordan da gelmedim ama, anlatırdı Ömer Aga sivri burunlu körüklü çizmeleri külot pantolonu çarli çaplin bıyığı yazları kazıttığı kel kafasının üstüne oturttuğu beş buçukdevamını oku…
sonsuza açılan kapılardır
sonsuza açılan kapılardır sürekli yol çizgileri “geç” diyor yolun sağındakine “sola” solundakine “sağa” sonsuza açılan kapılardır bir arkeoloğun gözünde taştan kefenler. işlemeli entarileriyle gömdüler iskender’i henüz 31’inde sapı çatlak, ağaçtan bir küreke..devamını oku…
mitos – yorgun
mitos ayı ikiye payladığında tanrı Didim gülmedeydi Milet dinlemede Bafa ağlamada -+—————– yorgun bir parça gökyüzü b ı r a k ı r k e n yakalarımı rüzgarlara ayaklarımı serin sulara gökyüzünüdevamını oku…
Akköy’den öyle görünür
Akköy’den öyle görünür karaköy’ün masmavi yokuşuna yaslanıyorken bir kış günü gölgesindeydi sevgili; o vapurun, karşıya gitmekte…martıların altından akan sulara dalan bu gözler, zeytin tanesi, karabatak rengi… ve boğulmayan tek şey karabatak, gözyaşımdevamını oku…
ağır çekim
ağır çekim dünyam biraz yavaş dönüyor bu, “tamamen durmuş” demek değil! – deniz yıldızları kadar uzaktı deniz… dünyam biraz yavaş dönüyor ama, yine de dönüyor – yıldızlar kadar uzaktı denize dair düşlerimiz…devamını oku…
köyüm
köyüm o akasya, o bahar… o sardalya ve o şaraptan bir sonraki mevsim… o turp, ebegümeci, o yumurta o güneş, o sarı deniz.. mavi.. taşduvarlar.. yağgülleri.. mahremiyetim… köyüm… kimsecikler… o, yokluk içindekidevamını oku…
öyleydi – böyleydi
öyleydi – böyleydi müzik güzeldi. gece de öyle.. yıldızlar parlaktı. gözlerin de öyle.. kadın sahoştu. sen de öyle.. gözlerin kayıyordu ve yıldızlar gözlerinin içinde.. sen müziktin geceye gece parlaktı yıldızlara ben sarhoştumdevamını oku…