Nar her derde deva olmasına karşın yeteri kadar tüketmediğimiz, tüketemediğimize inandığım bir meyve.
Çarşıdan aldım bir tane eve geldim kimbilir nerde… O yüzden eve getirmeden tüketirim.
Bugün Kasımın son günüydü ve İzmire giderken Selçuk bitiminde Belevi Kavşağına yaklaşırken “Nar Suyu 200m” yazılı tabela beni adeta cezbetti. 200 metre sonra taze sıkılmış nar suyu var diyordu yazılan.
Ben de hemen yazılanla yazan birbirini ne derece tutuyor diye merak edip motoru sağa çektim. Tezgahın önüne yaklaştığımda sadece nar suyu değil; Belevi’li Ali’nin yerinde kendi narlarını sıktığı tezgahının dört bir yanında köyünde üretilen ne varsa sergilediğini gördüm.
Bir bardak nar suyu 3.- TL yaklaşık 230 ml ve küçük bardak 2.-TLye verilen 120 ml olan da var. Hemen oracıktaki kasalardan kestiği narları sıkıp sunuyor Ali Bey. ve afiyetle 2 bardak içiyorum. Ucuz buldum diyebilirim. Turistik yerde daha pahalıdır belki de. Yada bu sene nar bol olmuştur kim bilir…
Nar ve nar suyunun faydaları:
internetten derlediğim faydalı bilgileri paylaşıyorum:
- dişetlerine çok faydalı olduğu
- tansiyon düşürücü özelliği olduğu
- nar iyi bir lif kaynağı kabul edilmektedir. Nardaki lifin çoğunluğu suda çözünmez liftir. Bu tip lif bağırsak hareketlerini artırdığından narın kabızlığı azalttığı kabul edilmektedir
- Nar güçlü antibakteriyel etkiye sahip bir meyve. Etkisi narı ağzınıza attığınız anda başlıyor. Nar suyu, nar özütü ve nar kabuğu üzerindeki araştırmalar, narın her bölümünün ağızdaki zararlı bakterileri öldürdüğünü ve bakteri plağını azalttığını ortaya koymuş.
- Ayrıca dokuları sıkılaştırıcı etkisi olan nar, diş etlerini güçlendirerek gevşek dişlerin kaybedilmesi ihtimalini azaltıyor.
- Narda birçok anti-enflamatuar yani vücuttaki iltihapları gideren madde bulunur ve bunların en güçlüsü punikalajindir.
Nar, bu özelliği sayesinde romatoid artrid hastalığının ilerlemesini yavaşlatabilmektedir.
Ancak iltihapları önlemesi özellikle beynin korunmasını sağlar.
Alzheimer ve parkinson hastalıkları beyindeki mikrogliya adı verilen özel hücrelerin iltihaplanarak yok olması sonucu ortaya çıkıyor.
Nardaki punikalajin bu hücrelerin iltihaplanmasını ve söz konusu hastalıkların ilerlemesini yavaşlatıyormuş.
Beyninize değer veriyorsanız nar yemeyi veya suyunu içmeyi unutmayın. - Punisik asit, sadece nar çekirdeklerinde bulunan ve Punisik Asit: Yağ Yakan Yağ olarak da bilinen bir yağ asididir
Oranı değişmekle birlikte nardaki yağın yarısından çoğunu oluşturur.
Bir narda yaklaşık 2 gram punisik asit olmasını bekleyebiliriz. Punisik asitin obeziteyi önleyici etkisi olabileceğini gösteren ciddi araştırmalar söz konusudur. Yağlı yemlerle beslenen fareler üzerinde yapılan bir deneyde punisik asit verilen hayvanlarda verilmeyenlere göre daha az yağlanma görülmüştür. Yüksek kolesterolü olan insanlar üzerindeki klinik bir çalışmada ise nar çekirdeği yağının kalp hastalığı riskini gösteren trigliserit düzeyini düşürdüğü saptanmıştır. Bu deneyler ayrıca punisik asitin yanlış beslenme sonucu ortaya çıkaran yüksek kan şekeri ve insülin direnci problemlerini azaltabileceğini göstermiştir.
nar çiçeği çayı
Aktardan kolestrolü düzenlesin diye yaşlılarımıza nar çiçeği çayı alırdık.
Narlar daha çiçekteyken toplanıp kurutulur ve o çiçeklerin demlenmesiyle ortaya çıkan kırmızı çayı içer ve bunun kolestrol düşürücü, çarpıntıyı azaltıcı etkisine inanırdık.
Şifa niyetine bunu yapmanın bir zararını görmedik ve mutlaka faydası olduğuna inandık.
Bu nar çiçeği kadar nar kabuklarının kurutulmasıyla hazırlanan çayın da anti-kanser olduğu söylenir oldu bir takım üniversitelerde yapılan araştırmalarda.
Narın kalp rahatsızlığı ihtimalini azaltmasının üç sebebi var:
Nar; içerdiği antioksidanlar sayesinde damarlara zarar veren serbest radikalleri bertaraf ediyor, kolesterolü kanda taşıyarak damar çeperlerine biktiren düşük yoğunluklu lipoproteinlerin miktarını azaltıyor ve damarları genişleterek rahatlatan nitrik asitin seviyesini yükseltiyor.
Nar suyu bu yüzden kalbe en faydalı meyve suyu olarak adlandırılıyor.
Her gün en az bir adet nar yemeli
Bir nar günlük C vitamini ve K vitamini ihtiyacınızın yarısını, folik asit ihtiyacınızın ise dörtte birini karşılar. Narda bunun dışında kayda değer miktarda bulunan vitaminler B1, B2, B5, B6 ve az miktarda da niyasin yani b3 vitaminidir. Narın çoğunlukla çekirdeğinde bulunan mineraller günlük potasyum, fosfor, manganez ve bakır ihtiyacınızın yüzde 10 ila 20’sini karşılayabilir.
Devlet nar tarımını destekliyor bildiğim kadarıyla
Köylerde yaşayanların evlerinin bahçesinde bir veya bir kaç ağaç nar olmasına karşın bunu zamanında toplamaz yada böceğe, küfe kaptırırsanız yine kıymeti yok.
Son yıllarda devlet teşvikleriyle nar bahçesi kuranlar desteklendi. Nara ayrı bir önem verildi. Bunun pek çok sebebi olabilir ama arkasında yatan esas sebeb narın yeniden keşfediliyor oluşu olabilir.
Nar çeşitleri
Nar çeşitleri deyince her nardan nar ekşisi yapılmadığı ve her narın suyunun içilmediği ve de tanelerinin yenmediğini de hatırlamak gerekiyor.
Yetiştiriciliği yapılan bazı önemli nar çeşitleri Hicaznar, Silifke Aşısı, Çekirdeksiz , Fellahyemez , Çekirdeksiz, Beynarı, Suruç, Ernar ve Erdemli-Aşınar. Çukurova Bölgesinde üretimi yaygın olarak yapılan ve pazar açısından özellikle aranan nar çeşitleri Hicaznar ve Silifke Aşısı.
Nar bahçelerine dikilecek fidanlar mutlaka 1 yaşında olmalıdır. Daha yaşlı fidanlarla kurulacak bahçelerde şekil vermek mümkün olmadığı için tercih edilmez.
nar ekşisi de var
Nar ekşisi lezzet ve şifa kaynağı. C vitamini için nar ekşisinden 2 yemek kaşığı koyduğunuz bir su bardağına sıcak su ilave edip nar ekşisi çayı bile yapabilirsiniz. Tercihe göre tadlandırılabilir de…
Ama benim tercihim direkt yeşil salatada gezdirip karıştırıp en son soğuk sıkım zeytin yağpını da gezdirip öylece yemek.
Ordaki pet şişelere konmuş nar ekşisi ev imalatı ve 700 gr geliyor. Sergideki herşeyin üstünde fiyat etiketi var. 700 gr nar ekşisinin üzerinde 12 TL yazıyordu.
Bu gayet normal hatta ucuz.
Birincisi: 1 kg nar ekşisi elde etmek için 10-11 kg kadar nar gerekiyor.
ikincisi: marketlerde satılanlarda glikoz şurubu, limon tuzu vb katkılar olabiliyor.
Nar ekşisi de tıpkı pekmez gibi suyu sıkılan meyvenin suyu kaynatılıp suyu uçuruluyor ve kıvama gelince ateşten alınıyor. Fakat ekşi narda olmalı. Tıpkı Akköyümüzün muhtarlığının bahçesindeki kimsenin elini sürmediği ekşi nar gibi.
Nar ekşisi yapılan nar limondan kat kat ekşi… Direkt çorbaya salataya sıkabileceğiniz gibi, suyunu sıkıp, bir kaç gün fermente ettirip kaynatıp meşhur nar ekşisi elde edip kış boyunca ekşi ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Ama C vitamini ne kadar kalır kaynarsa o tartışılır. Zira C vitamini ısıya hassas bildiğim kadarıyla.
Yağ Satarım Bal satarım
Bal için de yaklaşık 800gr 25.-TL çiçek *-kekik- balı için. Çam balı da vardı.
Esas Dikkatimi çeken Eski moda karakovan balı için petek ballarını sergilediği tezgah.
Belevi Kavşağına gelirken İzmir istikametinde sağ tarafta Belevi’den Ali’nin sergisinde babasından kalma karakovanı üstüne kesikler açık petekli çerçeveleri güzelce neylon ambalaj yapıp sergilemesi çok başarılı.
bu işten anlamayan karakovanın böyle olduğunu sanabilir. Oysa karakovana böyle petek koysanız bile arı bildiği gibi çalışır ve size eyvallah etmez. hatta verdiğiniz çerçeveleri bile yapıştırır kovana.
Dededen arıcı aileden geldiklerinden ballarını bu şekilde sergilediklerini söylüyor.
nar yiyip suyunu, ekşisini tüketen genç kalır.
Kış boyunca bu nimetten en iyi şekilde faydalanmalı, çiçeğinin kabuğunun kurusundan çay yapıp ekşisinden salataya karıştırıp tüketmeli.
Yol kenarında yaptığım bu moladan enerji dolu olarak ayrılıyorum. Mandalina, nar, kuru incir, pekmez, bal, zeytin, zeytinyağ, nar ekşisi alanlar hiç de küçümsenecek sayıda değil.
Doğayı, doğallığı market raflarından öte semt pazarlarında, yol boyu lezzet duraklarında arayanlar çoğunlukta.