Bir fuarın ardından kendime “gezdin gördün neler öğrendin ?” diye sordum.
Zeytincilik başta olmak üzere arıcılık dışında çiftçilikten pek bir gelirim olmadı. Hayvancılığın ülkemizde gelişmesi için eleştirilerle dolu tarım politikasının geldiği nokta yediğimiz etin, yumurtanın, içtiğimiz sütün, ayranın fiyatına bakılınca nedenleriyle ortada.
Sabah erken Fuarın açılışının ikinci gününde Didimli çiftçiler olarak Batıköy, Balat, Akköy, Akyeniköy, Fevzipaşa, Yalıköy ve Didim merkezden gelen diğer çiftçilerle nerdeyse 3 otobüs fuara geldik. Keyifliydi, herkes kendi ilgi alanına göre birşeyler buldu. Devasa traktörlerinin tekerinin dibine yanaşıp kadraja sığmayınca selfieden vazgeçip başkasına fotoğrafını çektirenleri anlamadım gittim.
merdivenle evin damına çıkar gibi tırmanarak çıkacağın traktör neden baksan 300 Bin Euro… Onun parasını ödemek için tarladan gelmemen lazım. Haydi gelme tarladan da o kadar büyük arazin var mı… Bana kalırsa bu kadar teknik donanımlı bilgisayarlı traktörü kullanmayı öğrenene kadar epey zaman geçer. Onun parasını çıkartmak için de tarlada değil de madende yılboyu çalıştırmak lazım galiba… Diğer taraftan kocaman ne görürsek gidip yanına poz vermek nerden geliyor anlamadım.
Çok ciddi firmalarla dolu sergilerin arasından kendimle alakalı arıcılık reyonlarını keşfettim. Bu yıl arıcılıkla alakalı çok firma vardı.. Hatta arıcılar sokağı yapmışlar fuarın bir bölümüne.
Fuar yine derli toplu. Organizasyonu yapan firma benzer firmaları bir araya toplamış. Yurt dışından da burada sergi açan firmalar vardı.
Lise arkadaşım Haluk Gülmez veterinerlik okumuş ve bu fuara mutlaka her sene gelir. Yine öyle oldu orda görüştük. Beraber dolaştığımız standların birinde tanen üreten bir firma da vardı.
Enteresan şu ki yıllardır tanen deyince: şarap içeriğindeki doğal koruyuculardan biri olduğunu, bu maddenin Şarabın rengini, yıllandırmaya uygunluğunu ve ağızda bıraktığı tadı etkilediği için şarapçılıkta önemli bir yer tuttuğunu bilirdik. Şarap içeriğine, üzüm kabuğu, çekirdeği ve dallarının da üzümlerle birlikte fermente edilmesiyle veya şarabın meşe fıçılarda bekletilmesiyle katılır oluşunu bilir, bunun için rengini de salsın diye bir müddet cibre ile fermente edilir ve süzülür şaraplar.
Zaten sirkede de aynı şekilde belli bir kaliteyi yakalamak için üzümün çekirdeği, kabuğu beraber fermente ettiriliyor bazan. Ama tanen acılık, buruk bir tad verse de doğal bir koruyucu oluşuyla önemli.
yemlere karıştırılan tanen hakkında aldığım broşür
İşte bu fuarda tanen ithal eden bir firmanın standında taa Arjantinde yetişen KEBRAKO KOLARADO (Schinopsis Lorentzii) ağacından çeşitli işlemlerle elde edilen %100 doğal bitkisel tanen maddesinin hayvan yemlerinde kullanıldığını ve faydalarını öğrendim. Arjantinden bunu getiriyor oluş sebebleri ise malesef bu kebrako kolarado ağacının sadece Arjantin, Slovenya ve yanlış hatırlamıyorsam Macaristanın dağlık kesimlerinde yetişiyor oluşu…
Yem üreticileri yemlere tanen eklemenin yanısıra hayvan yetiştiricileri bu taneni direkt kendileri az miktarlara ekliyorlarmış.
Hayvanlarda yedikleri yem sindirilirken yemden en üst düzeyde verim almalarını sağlıyormuş ve bu da besicilikte hayvanın canlı ağırlık artışı anlamına geliyormuş.
Hayvancılığın yanı sıra bu tanen başta dericilik, tekstil, beton kimyasalı olarak inşaat sektöründe, seramik sektöründe, mobilyalarda eskitmelerde, bir takım minerallerin işlenmesinde yüzyıllardır kullanılırmış da ben kullanım alanının bu kadar geniş bir yelpazeye yayıldığını bilmezdim bu seneki İzmir AgroExpo fuarına gelene kadar.
Daha detaylı bilgi wikipedide de var tanen hakkında:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Tanen