Bu kış satın aldığım çapa makinesi arkası romork hem çapa makinesini bir yerden bir yere götürürken üstüne binip gitmeye hem de ufak tefek malzemeleri getirip götürmeye yaradı.
Çiftçilikte ekipman çok önemli, ekipmanınız yoksa işlerinizi ekipmanı olan birine yaptırtmak durumundasınız. Sözgelimi tarlanızı sürmeniz, ilacını, gübresini atmanız, mahsülü taşımanız için traktör ve ekipman olmazsa olmazlardan.
Şimdilik 10 beygir gücünde devlet hibe destekli aldığım çapa makinesiyle ağaçların dibine kadar yanaşıp ot mücadelesi ve toprak işlemesinde kullandığım çapa makinesiyle buraya kadar gelebildim.
Çapa makinemi çektiğim video
Çapa makinesini almadan önce, tarlayı sürdürmek için senede orta halli bir çapa makinesi parası gibi bir para ödüyorken çapa makinesiyle 50.-TL mazot harcayarak bu işi kendim iki günde yapabildiğimi gördüm.
Hatta önceleri sadece ağaçların çevresini açılarak spiral şeklinde iki tur dönerken komşumun “araları da sürsene, gen kalır, tav kaçar” demesiyle gaza gelip ağaçların etrafı bittikten sonra düz-ara sürdüm geçtim ve bu kış çapa makinesinin geçmediği yer bırakmadım.
Zor oluyor tabii… üstüne binip sürmek var bir de atın öküzün arkasında karasaban gibi adım adım bütün tarlayı adımlayarak sürmek var…
Traktörün 3 – 4 saatte bitireceği yeri nerdeyse 5 + 5 saatte iki günde sürmek antrenman sayılır. Motorun soğuması için verilen molalarda birşeyler içmek, atıştırmak olmasa çekilmez.
Ama her seferinde kendikendime söylenmeye başladığımda ardıma dönüp bakınca koskoca yer sürdüğümü görüp kendime moraller verdim tabii…
Zeytinlik derin toprak işleme sevmez, otu öldürmeniz yeterli, zira derin sürülürse köklere zarar verebilirsiniz.
Bu kış havalar müsade ettikçe tarlada toprak tava gelir gelmez çapalama işlerini yaptım.
Çok taşlı yamaç alanlarda bir kaç çapa bıçağını kırdıysam da olacak o kadar deyip işi bitirdim.
En son yine bir arkadaşımın traktörüyle tek çift kat diskaro yaptık o kadar.
Zeytinlikle köy arası yaklaşık altı buçuk kilometre mesafede. Düz yolda çapa makinesinin arkasına monte ettiğim romorkün üstüne binip zeytinliğe gitmem nerden baksan 50 dakikayı alıyor. Yolda beni geçmeyen yok gibi. Saatte 10 km hız sözkonusu ve gidene kadar çekirdek çitleyebilir, çay içebilir keyif yapabilirsiniz desem yeri var. O kadar yavaş yani…
ne kadar hız o kadar risk
Ama buna kuyruk milinden güç alarak vites kutusu ve benzeri eklemeler yapıp pat-pat dedikleri ve saattle 60 kilometrelere çıkardıkları modeli de varmış. Yine başta da dediğim gibi ne kadar hız o kadar tehlike…
Zira bu bir çapa makinesi ve zaptetmesi zor. Gidonu sağa sola çevirirken direksiyon gibi veya motosiklet gibi değil de iki elinizle kuvvet vererek yapmanız gereken bir durum sözkonusu.
kargo sıkıntısı
Çapa makinesi arkası römork internetten geldiğinde Akköy’e kargo firmasının servisi olmadığından kargo firmasının merkezinden şehir içinde bir arkadaşıma bıraktırdım. Ordan bir arkadaşımın kamyonetiyle köye kadar getirdik.
Kasa ve çeki kısmı iki parça tahta palet üzerinde karton ambalajda gelen römorku hava kararmasına rağmen hemen monte ettim.
Montaj basit vidaları doğru yerlere sıkın yeterli. Monte ettikten sonra köyde test sürüşünü yaptım ve döndürürken gidonun göğsüme çarpmasının devamında göğsümde acı… İri yarı olduğumdan romorkün üzerindeki oturak fazla yakın kalıyordu, ya arkaya kaymalıydım ya da çeki demirini demirciden uzattırmalıydım. Balat’taki demircide tig kaynakla bu işlemi hallettik.
20.-TL’lık bir tepe lambası hayat kurtarabilir.
Hazır Balat’a demirciye gitmişken bir de tepe lambası taktırdım romörke. Böylece tarlayla ev arasında gidip gelirken daha emniyetli yol alabilirdim. Tepe lambası 12 Volt aküden kendi bağladığım kabloyla elektrik alıyor ve sadece yol kullanımı için. Tarlada çalışırken kelebek vidalı yaptırdığım tepe lambasını yerinden söküp bir köşeye koyabilirim. Zira ağaçlara tosabilir.
Romorkün üzerinde fosforlu baskılar olsa bile yine internetten sipariş ettiğim ikaz reflektörünü de monte ettikten sonra gidip gelirken fosforlu yelek de giyince bu iş tamam dedim. Bir de yola çıkarken giydiğim bisiklet kaskım var tabii…
Bir şeyler koyup taşıması rahat olsun diye makaslı modelinden almıştım, dediklerine göre bu modeller 500 kg yük rahat çekebilirmiş. Ama arkasına bişeyler koyarken tabandaki sac zedelenmesin diye Didim’de hurdacıları dolaşıp taşıyıcı bant lastiği aradım. Metresine 30.-TL diyen çıktıysa da ben 3 metresine 50.-TL pazarlık ettim. zaten 120 cm işimi görüyordu ve kalan da yedek olur diye düşündüm.
Bu lastiği keserken çok zorlandım. Hurdacıyla o kadar pazarlık yapınca “kesme işine karışmam” dedi ve verdiği bıçakla debelendim durdum. Eve geldikten sonra romorkun tabanı ölçüsünde işaretleyip küçük bir el spiraliyle kestim kesmesine ama her yanım lastik kırıntısı doldu…
Fren problemi
Çapa makinesinin kendi freni yok ama romörkün var. Fren Tertibatının oluşu harika…
Ayak freni yokuş yukarı dururken elle manuel olarak kilitlenebiliyor ve çok işe yarıyor. Durmak istediğinizde ayak freni olmasa çapa makinenizde hiç şansınız yok. Emniyet mandalını sol elinizden bıraktığınızda motor biraz daha viteste bile olsa deva eder ama romorkteki ayak freni sizi durdurmaya yarayabilir. Yine de aşırı dikkat gerektiren bir olay ve motosikletten bile zor geldi kullanımı bana.
masraf değil, yatırım
Harcamalar olmadan birşeyler elde etmek zor. Zeytinliğe harcadığımıza masraf yerine yatırım gözüyle bakmak lazım. Hiç sulamadığımız memecik ve ayvalık cinsi zeytinlerimiz diğer komşularımızın artezyen açıp sulama yaptıkları gemlik tipi sofralık cinsine göre daha uzun zamanda verime geçiyor.
Böcekle kimyasal mücadele için veya kış aylarında bordo bulamacı spreylemek için sırada bir ilaçlama tankı siparişi var. Ortalama 1200 litre şu anda harcadığım sıvı ilaçlama yaparken 600 litrelik depoyla iki tur demek. Ağaçların her yıl büyüdüğünü de hesaba katarsak Her tur için 80-100.-TL gibi bir harcamayı çapa makinesinin arkasına veya romorkuna yerleştirebileceğim bir sistem alırsam çözeceğimi sanıyorum.
Yada bordo bulamacı ve organik bitki besinleri haricinde ağaçlara bişeyler spreylemeden sadece böcek tuzaklarıyla bu masrafı düşürebilirim düşüncesindeyim.
romorkla ilk taş taşıma
Çapa makinemi çektiğim video
Tarlanın içinden epey bir taş atmamıza rağmen sürdükçe irili ufaklı taşlar çıkıyor.
Bu taşları sınırlara taşıyıp taş duvar öresim var.
Bir metre yüksekliğinde kuru harçsız bir duvar bile olur.